28.EYLÜL.
2015 - BASIN AÇIKLAMASI - (BÜLTEN)
ÇEVRE VE TÜKETİCİ
HAKLARINI KORUMA DERNEĞİ (ÇETKODER) GENEL MERKEZİ
Kısa adı ÇETKODER
olan Çevre Ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği Genel Başkanı Mustafa Göktaş,
Eğitim Öğretim yılının başlaması ile Evde özel ders verilmesi işine dikkat
çekti / Saygı ile.
EVDE YÂDA KAÇAK
GÖÇEK ÖZEL DERS VERME İŞİ DENETLENMELİ, SONLANDIRILMALI
Çevre Ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği
(ÇETKODER) Genel Başkanı Mustafa Göktaş, “ Ülkemizin içinde bulunduğu şartlar
belli. Eğitim ve öğretim sezonu bugün açıldı. Okullarda verilen eğitim düzeyi
belli. Özellikle Devlete ait okullardaki müfredat apaçık ortada. Öğretmen ve
öğrenci ilişkileri ile Öğretmenlerin üstlendikleri görevler açısından
öğrencilere verdiği derslerin nitelik ve kalitesi ortada. Alınan kararlar ile
Dershaneler de temel liselere dönüştürüldü. Bu arada piyasada yeni bir sektör
oluştu. Evde veya boş gözüken belirli ofis ve işyerlerinde özel ders verme
başladı. Yani kaçak, göçek, merdiven altı tabir edilen, hiçbir vergilendirmeye
ve kanuni şartlara haiz olmadan çocuklarımıza dersler veriliyor. Yurdun her
yerinde bu durum mevcut. Özellikle Üniversiteye hazırlanan gençler açısından
sınavlarda başarılı olmak adına özel ders alma furyası başlamış durumda. Özellikle
de devletin okullarında görev alanların bu işi yapmaları son derece yakışıksız
ve hukuksuz durumda. Bu bağlamda hem ortaya haksız kazanç çıkmakta hem de yasal
olmayan nahoş bir ortam gelişerek, öğretmen camiasını ve öğrencileri
yolsuzluğa, arsızlığa, huysuzluğa, haksız kazanca yönelten bir durum söz
konusudur” dedi
657 SAYILI KANUNUN 28. MADDESİ İLE 625 SAYILI KANUNUN 21.MADDESİ
AÇIKTIR
Çevre Ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği
(ÇETKODER) Genel Başkanı Mustafa Göktaş,
“Bilindiği üzere Devlet Memurlarının bağlı olduğu 657 sayılı bir kanun
mevcuttur. Bu kanunun 28.nci maddesi açıktır: ‘Madde 28 - (Değişik: 30/5/1974-KHK-12;Değiştirilerek
kabul:15/5/1975-1897/1 md.) Memurlar Türk Ticaret Kanununa göre (Tacir) veya
(Esnaf) sayılmalarını gerektirecek bir faaliyette bulunamaz, ticaret ve sanayi
müesseselerinde görev alamaz, ticari mümessil veya ticari vekil veya kollektif
şirketlerde ortak veya komandit şirkette komandite ortak olamazlar. (Görevli
oldukları kurumların iştiraklerinde kurumlarını temsilen alacakları görevler
hariç). Memurların üyesi oldukları yapı, kalkınma ve tüketim kooperatifleri ile
kanunla kurulmuş yardım sandıklarının yönetim ve denetim kurulları üyelikleri
görevleri ve özel kanunlarda belirtilen görevler bu yasaklamanın dışındadır.
Eşleri, reşit olmayan veya mahcur olan çocukları, yasaklanan faaliyetlerde
bulunan memurlar bu durumu 15 gün içinde bağlı oldukları kuruma bildirmekle
yükümlüdürler’ amir hükmünü kapsamaktadır. Hal böyle iken, Devlet memuru
olup, Resmi okulda görev alan bir öğretmenin hangi branştı olursa olsun Evinde
yada kendine ait başka bir alanda öğrencilere özel ders vermesi kanuni ve
hukuki değildir. Çünkü gelir elde etmektedir ve tacir yada esnaf durumuna
düşmektedir. Yani bir yerde serbest meslek kapsamına giren bir iş olmaktadır.
Oysa onlar Devlet memurudur. Çok yüksek meblağlar ile evinde yâda başkaca özel
alanda bu işi yapan binlerce öğretmen vardır ve haksız kazanç elde ettikleri
gibi, gayri ahlaki bir durumda sergilenmektedir. Zaman zamsan bizlere bu
hususlarda ihbarlar gelmektedir. Bu durumun Maliye Bakanlığı yetkelilerince
kontrol ve denetimi gerektiği gibi, Milli Eğitim Bakanlığının da bu işi sıkı
takibe alması gerekmektedir. Çünkü ortada haksız kazanç vardır, memuriyete
halel getirecek durum vardır. MEB’in bu hususta idari işlem yapması gerekir.
Çünkü 657 sayılı Kanunun 125/D-h bendinde; Ticaret yapmak veya Devlet
memurlarına yasaklanan diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunmanın kademe
ilerlemesini durdurma cezası ile tecziye edileceği hüküm altına alınmıştır. Aynı
şekilde Maliye Bakanlığının da ciddi işlem yapması lazımdır. Bu durumun tespiti
halinde vergisel açıdan gerekli cezai işlemler yapılması gerekir. Ancak ciddi
ve kararlı bir denetim mekanizması olmadığından ve şikâyet etsinler gidip
bakalım dendiğinden, piyasada bu yönde haksız kazanç elde eden sayısı giderek
artmaktadır. Üstelik de bu yolla Aileler ve öğrenciler mağdur edilmektedir.
Yine önemli bir husus ise Özel öğretim ile ilgili olan 625 sayılı kanundur. Bu
kanunun 21.maddesi de açıktır: ‘ Madde 21 – (Değişik: 16/6/1983 – 2843/13 md.) (Değişik:
11/7/1984 - 3035/8 md.) Özel öğretim kurumlarında yönetim, eğitim ve öğretim
hizmetlerinin, asıl görevi bu kurumlarda olan yönetici ve eğitim-öğretim
elemanları ile yürütülmesi esastır. Gerektiğinde uzman ve usta öğreticiler
geçici veya sürekli olarak bu kurumlarda çalıştırılabilirler. (Değişik:
11/7/1984 - 3035/8 md.) Bir özel okulun mevcut ders saati sayısının, kuruluş
sırasında üçte birinin; kuruluşundan beş yıl sonra da en az üçte ikisinin, asıl
görevi bu okulda olan öğretmenler tarafından okutulması zorunludur. Her derece
ve tipteki özel öğretim kurumlarının yöneticilik ve eğitim-öğretim
hizmetlerinde, en az dengi resmi öğretim kurumlarına atanabilmek için gerekli
nitelik ve şartları taşıyanlar, resmi dengi bulunmayan özel öğretim
kurumlarının yöneticilik ve eğitim-öğretim hizmetlerinde ise, Milli Eğitim
Bakanlığınca tespit edilecek nitelik ve şartları taşıyanlar görevlendirilir’
demektedir. Öyle ise bu hususta neden ciddi bir denetim söz konusu değildir”
dedi.
HAKSIZLIĞIN VE HAKSIZ KAZANCIN ÖNÜNE GEÇİLSİN
Çevre Ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği
(ÇETKODER) Genel Başkanı Mustafa Göktaş, “Elbette öğretmenlerde kendi mesleğini
icra edecekler ve bu yolda para kazanacaklardır. Ancak Mesleki faaliyetleri
sürdürürken yasalarca belirlenmiş yükümlülüklerimizi yerine getirmek zorundayız.
Yürürlükteki mevzuat ve yasal yükümlülükler her tür mesleki faaliyetin
çerçevesini oluşturur. Yasal çerçevelerin dışında kalan her türlü faaliyet,
mesleki şöhret ve vakarı ayrıca işlevi olumsuz etkiler. Nasıl ki Sağlık
alanında Doktor evinde yada başkaca bir kayıtsız alanda belirli bir para
karşılığında ilgili alanda öğrenim gören öğrencilere yada hastalara hizmet
veremiyorsa 657 tabi öğretmende bunu yapamaz. Yapmaya hakkı yok. Kaldı ki özel
ders verilir denerek, etüd vs. adı ile hiç bir yasal dayanağı olmaksızın ve
vergi mükellefiyeti olmayan, çok sayıda öğrencisi olan, bunlardan
azımsanmayacak paralar elde edenlerin varlığı da ortadadır. MEB ve Maliye el
ele verip, ortaklaşa olarak mevcut sistemde görev alan tüm öğretmenlerin mali
durumlarını, mal beyanlarını, kredi kartı harcamalarını, kullandıkları banka
kredi miktarlarını, yaşam tarzlarını takibe aldıklarında gelirin büyüklüğü
ortaya çıkacaktır. Ortada haksız, usulsüz, kanunsuz, bu hususlardaki örf ve
âdete uygun olmayan bir kazanç söz konusudur. Elbette ki Yasal çerçeveler dâhilinde kişiler
üzerlerine düşen mükellefiyetleri yerine getirmek sureti ile mesleki icrada
bulunma hakkına sahiptir. Ama bunların yasal bir zemini mevcuttur. Bu bağlamda
ilgili ve yetkililerin geçmişten bu yana giderek artan bu tür HAKSIZ
uygulamanın önüne geçmesi gerekir” dedi.
Dernek:
0.535.475 70 06 nolu dernek telefonumuzdan arayabilirsiniz…
ÇETKODER Genel
Başkanı: 0.532.
282 29 91
Google arama motorunda http://groups.google.com.tr/group/cetkoder grubuna girip oradan da bizimle
yazışabilirler.
ÖNEMLİ NOT: Değerli arkadaşlar, Derneğimizde üyelik aidatı
mecburiyeti yoktur. Gönüllü insanların bir araya geldiği çatıyız. Ayrıca AB
fonlarından, herhangi bir yerden bağış, proje adı altında devletten yâda her
hangi bir yerden gelir elde etme gibi bir durumumuz yoktur. Tamamen, bir araya
geldiğimiz kardeşlerimizle imece usulü ile ayaktayız. / Saygılarımızla.
FOTO İÇİN: BLOĞ
SAYFAMIZI İNCELERSENİZ ÇEŞİTLİ FOTOLOR MEVCUTTUR.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder